Kanser tedavisinde kullanılıyor: Tüm dünyada sadece 1 çay kaşığı kadar kaldı

Astatin: Dünya’daki En Nadir Element

Periyodik tablonun halojen grubunda iyodun altında yer alan ve Dünya’daki en nadir element olarak kabul edilen astatin günümüzde tüm olası kalıntılar bir araya getirilse bile, sadece 20 gram kaldı.

es.gizmodo.com’un haberine göre Dünya’da yalnızca 20 gram kadar kaldığı tahmin edilen bu element, saniyeler içinde yapısının bozulması nedeniyle depolanamıyor. Her ne kadar kısa ömürlü ve geçici olsa da bu element, ileri tıbbi araştırmalar ve bilimsel sınırların anlaşılmasında hayati bir rol oynuyor.

Hacmi bir çay kaşığı tuzdan daha az olan bu kaynak, doğada sabit bir formda bulunmamasıyla da bilim dünyasında gizemini koruyor.

Kanser Tedavilerinde Önemli Bir Uygulama Alanı

Bu radyoaktif madde, kanser tedavilerinde önemli bir tıbbi uygulama alanına sahiptir. Parçacık emisyonu yoluyla hücreleri hassas bir şekilde yok etme yeteneğine sahip olsa da, raf ömrünün son derece kısa olması, birikimini veya geniş çapta kullanımını engellemektedir.

Milyonlarca yıl dayanabilen uranyum ve toryum gibi elementlerin aksine, bu madde saniyeler içinde parçalanmaya başlar ve en istikrarlı formunda bile bir dakikadan fazla varlığını sürdüremez.

1939 Yılında Keşfedildi

Bu elementin keşfi, 1939 yılında uranyum minerallerinde tespit edilen garip izlerle başladı. 1940 yılında bir fizikçi, bizmut atomlarını alfa parçacıklarıyla bombardıman ederek ilk kez bu elementi yapay olarak sentezlemeyi başardı. Böylece element adını alırken izotopları da incelenebildi.

Bugüne kadar araştırma amacıyla laboratuvarlarda küçük miktarlarda üretildi ancak birkaç saatten fazla stabil tutulması hiçbir zaman mümkün olmadı.

Radyoaktif Bir Hayalet

Astatin, adını Yunanca “kararsız” anlamına gelen “astatos” kelimesinden alır ve bu ismi haklı çıkaracak şekilde son derece nadir ve geçicidir. En kararlı formları bile dakikalar ya da saniyeler içinde bozulan bu element, birikimini veya pratik kullanımını neredeyse imkânsız kılar.

Tıbbi araştırma laboratuvarlarında, özellikle onkolojik tedavilerdeki potansiyeli araştırılmaktadır. Radyoaktif emisyonlarının kanser hücrelerine hassasiyetle yönlendirilebilmesi, onu umut verici bir aday haline getirse de, kısa ömrü yaygın klinik kullanımını engellemektedir.

Dünya’da su, lityum veya helyum gibi kıt kaynaklar tartışılırken, astatin bu elementlerin tümünden çok daha nadir bir kaynak olarak dikkat çekiyor. Evrenin kimyasının karmaşıklığını hatırlatan astatin, gezegenimizdeki en değişken ve gizemli maddelerden biridir.

Related Posts

Grok ve X, Fransa’da da başını belaya soktu

Fransa, X platformunu yabancı müdahaleye zemin hazırladığı iddiasıyla mercek altına aldı. Paris Savcılığı, soruşturmanın hem X adlı şirketi hem de kimliği açıklanmayan kişileri kapsadığını duyurdu. Savcı Laure Beccuau, incelemelerde iki olası suça …

Sosyal medyanın yeni platformu: TEKNOFEST sosyal yayında! Milliyet.com.tr artık burada

Sosyal medyanın yeni uygulaması TEKNOFEST sosyal yayın hayatına başladı. Milliyet.com.tr’yi TEKNOFEST sosyal uygulamasından da takip edin son dakika gelişmelerden anında haberdar olun.

Yapay zekaya yöneltilince çevreye en çok zarar veren sorular belirlendi

ChatGPT gibi geniş dil modellerine yazılan her sorgu enerji gerektiriyor ve karbondioksit salımına yol açıyor.

ChatGPT’yle konuşup başka birine dönüşenler anlattı: Eşiyle boşanan bile var

Hayatımıza hızla dahil olan yapay zekanın en çok kullanılan uygulamalarından biri ChatGPT… Ancak bu bot ile uzun süreli ve derin sohbetler, sınırları zorlayan etkiler bırakabiliyor. Aralarında evliliği biten, gerçeklik algısı sarsılan ve bunalım yaşayanların da bulunduğu bazı kullanıcılar, yaşadıkları sıra dışı deneyimleri paylaştı.

Güneş’te devasa bir delik açıldı: Kutup Işıkları mı geliyor?

Güneş’in yüzeyinde devasa bir koronal delik açıldı ve bu açıklıktan çıkan yüksek hızlı güneş rüzgârı doğrudan Dünya’ya doğru ilerliyor.

Travmatik çocukluk geçiren kadınlarda risk yüzde 60 daha yüksek

Yeni bir araştırmaya göre, çocuklukta fiziksel ya da cinsel istismara maruz kalan kadınların, yetişkinlikte çikolata kisti olarak da bilinen endometriozis hastalığına yakalanma riski belirgin şekilde artıyor. Human Reproduction dergisinde yayımlanan çalışmada, travmatik çocukluk deneyimlerinin bu kronik jinekolojik hastalığın gelişimiyle ilişkili olabileceği ortaya kondu.