Sıra dışı bir gazeteci: Tolga Şardan’a dair

Ali Ekber Ataş

Onunla ilk kez, Tekirdağ’da yaşayan emekli bir yazın dostu aracılığıyla tanıştım. Rastlantıya bakın ki, tam da Enver Gökçe kitabımın yayımlandığı bir zamana denk düşmüştü. Ankara’ya gidecektim zaten. Gitmişken de kendisiyle görüşmek istediğimi dostuma söyledim.

Yanılmıyorsam, Tolga Şardan‘ın telefon numarasını da o dost vermişti. “Komünist Masası’ndaki Nâzım Hikmet” adlı kitabından da söz etti. Edinemediği bu kitabını, eğer Ankara’ya gidersem, bir tane alıp kendisi için Tolga Şardan’a imzalatıp getirmemi söylemişti. Memnuniyetle demiştim…

Ankara’ya gitmeden birkaç gün önce, aldığım telefon numarasından Tolga Şardan’ı aradım. Oldukça sıcak, içten bir konuşma geçti aramızda. 6 Temmuz’da (2021) Ankara’ya geleceğimi, Enver Gökçe kitabımı da kendisine vermek istediğimi söyledim. Bir gazeteci olarak, uzun yıllardır üzerinde çalıştığım Enver Gökçe araştırmalarım konusunda, 951 Tevkifatı ile ilgili bana bu konuda yardımcı olup olamayacağını konuştuk. Ankara’da buluşmak üzere, karşılıklı kapadık telefonlarımızı.

Ankara’ya gitmeden bir gün önce telefon edip ertesi gün Ankara’da olacağımı söyledim. Nerede buluşabiliriz diye sorduğumda Mülkiyeliler Birliği lokalinde buluşabileceğimizi söyledi. Ertesi gün, iner inmez kendisini aradım. Belirlediğimiz saatte Mülkiyeliler Birliği’nde buluştuk. Bir saati aşkın görüşmemiz oldu. O, kitaplığında son kalan, Nâzım Hikmet kitabını, ben de elimde kalan son Enver Gökçe kitabını, karşılıklı imzalayarak birbirimize armağan ettik.

Halit Çelenk ve Alaattin Bilgiile anılar biriktirdiğim bu mekanda, sımsıcak bir sohbetimizden bir Tolga Şardan anısı daha oldu. Hem onun Nâzım Hikmet üzerine bu kadar ayrıntılı ve sıra dışı kitabını, Nâzım Hikmet’i, hem de benim kitabımı ve Enver Gökçe’yi konuştuk. Hazırlamakta olduğum Enver Gökçe biyografisiyle ilgili kimi konularda desteğini istedim. Hiç tereddütsüz, “Elimden ne gelirse, seve seve yaparım” sözleri son derece mutlu etmişti beni.

“Komünist Masasındaki Nâzım Hikmet” kitabı ile ilgili, kitabın değerini anlatmaya yetmeyecek ama, sıra dışı bir güzellikte geçen buluşmamızdaki anımızın tuzu biberi olsun isterim aşağıda yazdıklarım.

Doğan Hızlan’ın, “Doğumunun 100. Yılında Enver Gökçe’ye Armağan” kitabım için yazdığı önsözde şöyle bir tespiti var. Tam da Tolga Şardan’ın hazırladığı sıra dışı Nâzım kitabı için de düşünmek mümkün aşağıya alıntıladığım bölümü. Şöyle diyor Hızlan o yazısında:

‘Bedel Gençlere Ödetilir’ yazımda da, iki şiire yer vermiştim. Biri Gökçe’nin Saffet Korkut için yazdığı, “Ölüm Adın Kalleş Olsun”u, diğeri de Ergin Günçe’nin ‘Bir Temmuz Gelini Toprağa Verildi Bugün’ şiiri.

Armağan kitapta yer alacak yazılara göz gezdirdim, Enver Gökçe’nin şiirini incelemelerin yanı sıra, toplumcu gerçekçi edebiyatın genel çizgilerini de irdelemişler.

Ali Ekber Ataş’ın böyle bir çalışma yapması eski kuşaklara saygı göstermenin bir nişanesi. Böyle kitaplar onların yeniden okunmasını sağladığı gibi, farklı kuşakların bakış açıları sanatçıyı bugünün okuruna ulaştırır. Üstelik değişik imzalar o şairin kuşatıcı bir tanıtımını mümkün kılar.

Anıların eşliğindeki yazılar sevgiyle bezenmiştir ama nesnelliğin ihmal derecesi yüksektir. Hayranlık kanıtlarla beslendiği oranda etkileyicilik artar.

Bu kitapta bu iki ölçünün dengesini gördüm, niçin iyi bir şâir, toplumcu gerçekçi edebiyat onların yapıtlarına nasıl yansıdı, ne getirdiler.

Enver Gökçe’nin yaşamı ile yazdıkları arasındaki gerçekçi, sahici bağ onu iyi bir şair yapan ögelerin başında gelir.

Çile çekerken akıllarına ödün vermenin izi düşmemiştir.

Enver Gökçe’yi yazarken elbette o akımının içindeki yerini, akımın özelliklerini de masaya getirme zorunluluğu vardır. Bir kuşağın, bir anlayışın şairi değerlendirilirken o kuşak da araştırma alanına gelir.

Genç kuşak Enver Gökçe ekseninde nelere dikkat etmelidir?

O yılların siyasal ortamını, tartışmalarını, bunların edebiyatla bağlantısını, kuşak mensuplarının direncini mutlak öğrenmeliler. 1940 Toplumcu Gerçekçi kuşağının yazdıklarını hayatlarından soyutlayarak yapamazsınız. İkisi birbirinin yaratıcı ilişkisini var ederler… [1]

Doğan Hızlan’ın yukarıdaki söylediklerini, Tolga Şardan ve kitabı “Komonist Masası’ndaki Nâzım Hikmet” kitabı için dil içi çevirisini yaparsak şunları söylemek mümkün:

Tolga Şardan, kitapta yer alan belgeleri eğip bükmeden, noktası virgülüne dokunmadan belgelerin görselleriyle de destekleyip zenginleştirdiği bu kitabıyla, hakkında oluşacak yalan yanlış, kuşkucu yorumların da önüne geçmiş. Belgesel bir çalışmada olması, gerekenlerle yerli yerinde. Belgelerin kuru, edebi dilden kopuk ve devlet otoritesinin yansıması soğuk yüzünü çağrıştıran besinsiz dilinin eksikliğini de, satır aralarında yaptığı okumalara, yazdığı yorumlarıyla, kitabın, belgesel niteliğine güvenirlik katmış. Özünü bozmadan, denemenin engin sularının da kıyılarında dolaştırıyor Tolga Şardan.

İşin en ilginç yanı ise koskoca Türkiye Cumhuriyeti’nin İçişleri Bakanlığı (ki İçişleri Bakanı Nâzım’ın da akrabası) ve istihbaratı, işini gücünü bırakmış, bir tek insanla uğraşıyor duygu ve düşünce boğuntularını yaşıyor/yaşatıyor size. Tüm kitap boyunca bala kesen bir öfkeyle…

Hedefine koymuş, gün 24 saat, haftanın 7, yılın 365 gün 6 saatini Nâzım Hikmet’i izlemek ve izletmek tek göreviymiş gibi, evinin bahçesinde oyun oynayan oğlu Mehmet’e arkadaş olacak, neredeyse evlerine misafir gidecek kadar burnunun dibinde bir devlet. Nâzım Hikmet’in ensesinde boza pişirmeye hazır Milli Emniyet ajanları. İstanbul Ankara, Ankara İstanbul arası yolculuklarında, iller arası polis teşkilatlarının telefonları, yıldırım telgrafları ve devletin posta hizmetleri bir yıldırım hızıyla işletiliyor. Nâzım Hikmet varacağı yere inmeden, haber çoktan emniyetin elinde ve sivil polisler Ankara garında cirit atıyor oluyorlar. Yetmiyor; örneğin Nâzım, Haydarpaşa’dan trene binip Ankara’ya gidiyorsa, bulunduğu vagonun bir iki oda ötesinde onu izleyen sivil polis ya da ajan da onunla seyahatte. Kocaeli’ne kadar. Ordan Sapanca’ya bir başkası görevi devralıyor. Sapanca’dan Bilecik Bilecik’ten Eskişehir, Eskişehir’den Ankara’ya takip, elden ele raporlandırılarak sürdürülüyor. Yetmiyor, aynı görev ve görevliler eksilmeden, zaman zaman da arttırılarak izleme tam tersi İstanbul’a kadar devam ettiriliyor.

Bunun gibi onlarca belge, raporlar insana olamadık şeyler hayal ettirip düşündürüyor. Sanki, koskoca Türkiye Cumhuriyeti devletinin kuruluş amacı, bir tek insanı izlemek ve onu cezalandırmak içinmiş duygusuna kaptırıyor insanı. Kitabı okuyup bitirdiğinizde, kafanız iki elinizin arasında, kumkuma kuşu gibi düşünür buluyorsun kendini. Ben öyle oldum. Öfkelendim, içimden çığlıklar attım, tepinip durdum “bu nasıl olur” diye.

Oluyormuş meğer… 


[1] Ali Ekber Ataş, Doğumunun 100. Yılında Enver Gökçe’ye Armağan. Doğan Hızlan “Enver Gökçe’nin Türk Şiirindeki Yeri, yazısından. h2okitap, Aralık 2020 İstanbul.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

erzurum escort
avcılar escort
esenyurt escort
beylikdüzü escort
istanbul escort
istanbul escort
bahçeşehir escort
bakırköy escort
şirinevler escort
şişli escort
esenyurt escort
avcılar escort
Pendik Escort
ultrabet
Deneme bonusu veren siteler
Deneme bonusu
bonus hunt
betmarlo
egt oyna
pragmatic slot oyunları
barn festival
dog house megaways
betibom
sweet bonanza
tombala oyna
aresbet
wild west gold oyna
diyarbet
diyarbet
diyarbet
diyarbet
diyarbet
diyarbet
diyarbet
diyarbet
markaj giriş
sweet bonanza
sugar rush
diyarbet
diyarbet
diyarbet
gates of olympus oyna
big bass bonanza oyna
trwin
diyarbet
diyarbet
casipol
casipol
casipol
betingo
egt oyna
casipol
casipol
casipol
casipol
casipol
casipol
casipol
casipol
casipol
casipol
casipol
casipol
aviator oyna
aviator giriş
tombala
pendik escort
Deneme bonusu
Pendik Escort
avcılar escort
esenyurt escort
beylikdüzü escort
istanbul escort
istanbul escort
bahçeşehir escort
bakırköy escort
şirinevler escort
şişli escort
esenyurt escort
avcılar escort
Deneme bonusu veren siteler
Deneme bonusu veren siteler
bonus hunt
betmarlo
egt oyna
pragmatic slot oyunları
barn festival
dog house megaways
betibom
sweet bonanza
tombala oyna
aresbet
wild west gold oyna
diyarbet
diyarbet
diyarbet
diyarbet
diyarbet
diyarbet
diyarbet
diyarbet
markaj giriş
sweet bonanza
sugar rush
diyarbet
diyarbet
diyarbet
gates of olympus oyna
big bass bonanza oyna
trwin
diyarbet
diyarbet
casipol
casipol
casipol
betingo
egt oyna
casipol
casipol
casipol
casipol
casipol
casipol
casipol
casipol
casipol
casipol
casipol
casipol
aviator oyna
aviator giriş
tombala
footer link satın al
tanıtım yazısı satın al
backlink satın al